7 Şubat 2013 Perşembe

İşsizliğin Unsurları


      
        Mevcut statünüzü siz seçmiş olabilirsiniz veya işverenin karnı açken verdiği bir karara kurban gitmiş olabilirsiniz.Her iki ihtimalde de bu unsurlarda bir değişiklik gözlenmeyecek, dart tahtanız hiç bir gün boş kalmayacak, isabet yeteneğiniz de keskin nişancı olmayı planlamadıysanız CV'nize yazılacak yeni bir yeti kazandırmayacaktır



      1. Didik Didik Türkiyem; Aile Baskısı

    Tabii ki siz de istikrarlı bir yaşam, hayatın ve ülkenizin şartlarını kabullenmiş bir bünye ve çoluk çocuğa karışmak için yeterli şartlarla dolu bir gelecek isterdiniz. Ancak bir şekilde böyle olmadı. Kiranızı kendiniz ödüyorken, faturalarınız sizin posta kutunuza atılıyorken, internetten yemek siparişi vermenin böyle bir dönemde mantıklı olmadığını siz de biliyorken, sizin için sizden fazla endişelenen gruba aile denir.

    Olaya biraz yabancılaşabilirseniz 'ahhh, benim yavrum neden sabahın 7'sinde kalkıp bir sürü sıkıcı insanla tüm gün aynı odada baskı altında elalemin işini yetiştirmek için panik atak hastası olmuyor' diye uykularının kaçtığını hayal edebilir, hiç kalkmadığınız koltuğunuza daha bi güzel yerleşip, bıyık altı gülümsemenizle 'hayat ne garip' diye mırıldanabilirsiniz.

   Ya da işinde gücünde, istikrarlı ilişkisinde, sporunda, hobisinde kız kardeşiniz sizin için ahlayıp vahlarken, ondan borç isteyebilir, zaten geri vermeyeceğinizi bilmesine rağmen tüm cüzdanını sizin için boşaltınca da 'işte bu yüzden çalışmıyorum' diyerek dizinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

   Burada en önemli nokta aşağıdaki maddelerde de geçerli olacak 'ben iyiyim' mottosudur. Değilseniz de olmalısınızdır. Özellikle çekirdek ailenin biraz dışında bulunan teyzeler, dayılar, amcalar, kuzenler yapacakları hiç birşey olmadığından, mottodan sapmanız onları eksik enformasyonla meraklandırmanıza neden olur ki, inanın bunu hiç istemeziniz. 


    2. Yakın Yakın Türkiyem; Dostlar

     Bu grup sizin için elinden geldiği kadar kaygılanır, fırsat buldukça dışarı çıkarmaya çalışır, hiç olmadı bir 'nabersin' diye aramaktan çekinmez. Konuyu geçmişte yeterince tecrübe etmemiş olanlar süper yaşam sevinçlerine ve dolu programlarına sizi dahil etmeye çalışırken, tecrübesi bol olanlar 'evde iyiyim' cevabının ardından daha yaratıcı tekliflerde bulunarak sizi evden çıkaramıyorsa montlarındaki 'dışarının soğuk havasının kokusunu' evinize getirirler.

     3. Sevgi Sevgi Türkiyem; Sevgili

      Tecrübe oranı doğrultusunda dostlarla benzer tepkiler vermesinin yanı sıra 'biz bu kızı böyle almamıştık, sıkıcı çıktı bu' gizli söylenişlerini duymamazlıktan gelmelisiniz. En çok vakit geçirdiğiniz yada bu varsayıma sahip olduğunuz kişinin de bir sosyal yaşamı ve kendince biriktirdiği bir yaşam sevinci var.

     4. Arka Arka Türkiyem, Arkadaşlar

       İşte bunlar, tanıdıklar başlığında incelediğimiz kişilerle birlikte öfke patlamanızın hedefinde yer alması gereken, fotoğrafı dart tahtasına yerleştirildiğinde hedefi 12den vurmanız gereken insanlar topluluğudur.

      Gel biraz dışarı çıkalım tekliflerine kanmayın. Kanıyorsanız da dart oklarınızı, içine ölümcül hastalık zerk edilmiş şırıngalarla değiştirin.

       Bu türler, siz çalışırken 'vay anasını ne güzel iş', 'kaç para kazanıyon kızım sen', 'keşke ben de böyle bi işte çalışsam' gibi bir çok örnekle uzatılabilecek cümleleri sizin şahitliğinizde sizin yüzünüze söylerken, bir anda kendi işimi mi övsem, haline mi acısam kararsızlığında boğulmaktadır. Eskiden yaptığınız işi küçümsemeye başlamıştır ve nasılsa 6 ay önceki son görüşmenizde iç güveysinden halliceyken, şimdi istese ayda 50bin lira kazanabilecek hale gelmiştir. Anlatılacak çok şey vardır. İş yerinde çok mutludur. Geçmişinde emek sömürüsü üzerine söyleyecek çok sözü varken, şimdi mutluluktan gecelere kadar çalışmakta ve sömürüldüğünü bile farkedemeyecek kadar sarhoş olmaktadır. Nedense bunlar da tam sizin bu döneminize denk gelmektedir.

      5. Tanı tanı Türkiyem, Tanıdıklar

      Beklentilerin minumumda tutulması gereken topluluk olmasına rağmen, en çok sinir bozma özelliğini edinmek için özel evrim geçirmişlerdir. Bir vesile işverenlerse veya işverme yetisine sahip bir pozisyonda çalışıyorlarsa, daha dün tatlı kedi videoları paylaşıp 'ay ne şirin' demeye vakitleri varken, nedense bugün sizin basit bir mesajınıza cevap vermeye vakitleri yoktur. Sanki masasının üstündeki tüm araç-gereç, kağıt-kırtasiyeyi elinizin tersiyle yere döküp burası benim masam diyecekmişsiniz gibi aniden popişleri kalkar. Bir çoğu iş aradığınız bilgisini sizden almışlardır. Ve siz 'çevre civar iş ilanlarını' öğrenicem diye bu insanlara bu bilgiyi verdiğinize pişman olursunuz. Networking nasıl yapılmazmış öğrenmekle birlikte, elalemi kendi derdiyle bırakmaya karar verip Facebook arkadaşlar listenizi azaltırsınız.

      6. Tanımadan Sevdiğim Türkiyem, Tanımadıklar

     İşte haddinden fazla sevilesi insan topluluğu. Laf döner dolaşır statünüze gelirse, ne ah vah eder, ne sevinir. Hakkınızda ekstra gereksiz bir bilgi edinir ve bunu unutur. Niye ayrıldın demez, ne iş bakıyosun demez, daha önce neler yaptın demez, nasıl geçiniyosun, ne istiyosun, iyi misin, neden iyisin gibi sorular sormaz. Sadece işsizlik indirimi yapar. Elinden gelen budur. Ve buna dayanışma denir.





      Bu yazımızda da insanlar topluluğunu başlıklara ayrıdık. Bir sonraki 'kimsenin bakmadığı iş bulma siteleri' içerikli yazımızda görüşmek üzere...

Hareketsiz kalın...

İşsizlik Nedir?

 
     Evet sevgili işsiz kalan ve kendini işsiz hisseden dostlar;

    Lise 2 coğrafya dersi edasıyla, sanki yaşadığımızın ne olduğunu bilmiyormuşçasına, öncelikle içinde bulunduğumuz durumun bir tanımını yapmakta fayda var.
    Bu tanımı yaparken Milli Eğitim müfredatını sadece rehber alacak ancak kendisi kadar sıkıcı ve işlevsiz tanımlardan uzak duracağız.
    Canımız istediğinde tanımı madde madde detaylandıracak, yeri geldiğinde bir Umut Sarıkaya edasıyla gündelik betimlemelerde bulunacak, çoğunlukla da 'amaaan' diyip bilgisayardaki gerzek oyunumuza kaldığımız yerden devam edeceğiz.

 
    Buyrun. Başlayabiliriz.

  1. İşsizlik, bir çok işi yapabilecek beceriniz olduğu halde sadece ücretlendirilmeyen 'ev içi görünmeyen emek' için enerji harcamaktır. 

Acıdır ki, bir çok 'işli' arkadaşımız çay ve kahve yaparak hayatını öyle ya da böyle idame ettirebiliyor, mutlu mesut mobbinge maruz kalabiliyor ve sgk'ya kayıtlı olabiliyorken, bizler gece gündüz hazırladığımız hiç bir içecek karşılığında bir sigara parası dahi kazanamıyoruz.


     2. İşsizlik, işli zamanlarımızda iş çıkışı ya da haftasonları uykumuzdan feragat edip koşa koşa gerçekleştirdiğimiz sosyal aktiviteleri 24 saat boşken gerçekleştirememe halidir. 


Bu atalet halini, işli arkadaşlarınızın anlaması beklenemez elbette ki. 'Yani bir sahilde yürüyüş yapmak ne kadar zor olabilir ki!' diyen sevgili dostlarımıza fırlatacağımız tabak ve çanakları seçerken efektif davranabilmek için, önceden hazırlanmalı, varsa 24lü set parçalarından uzak durmalı, ekonomik durumunuza bağlı olarak ucuz çin malı ürünlere rağbet göstermeliz.


    3. İşsizlik, girişimci zeki arkadaşlarınızdan nefret etme halidir.


Siz, işverenin emeğinizi en ucuza kullanması için bırakın İnsan Kaynakları duvarını aşmayı o duvarı görmeye bile çağırılmıyorken, süper zeki arkadaşlarınız elin bankasına borçlanıp hasbelkader kendi işini kuruyorsa, harekete geçin ve kendi işinizi kurma gazından acilen kurtulun! Bu tarz işleri beceren insanlar bunu işsizken gaza gelip yapmıyor, zaten bir işveren sahibiyken zekice fikirlerini gerçekleştirip tüm gemileri yakarak bu yola çıkıyorlar. Kendinizi gaza getirebileceğiniz tek nokta, onlarla bir iş sahibi olana kadar görüşmemek olmalıdır. Böylece yetersizliğinize yeterlilik katıp, bir kaç hafta daha özgüvensel hayat enerjinizi koruyabilirsiniz.


    4. İşsizlik, 'çok tıklanan videolar' eksperliğinin derin acılar vermesidir.


Algınız hiç olmadığı kadar seçicidir. Tüm vakti bol, parası az insanlar gibi kendinizi bilgisayar başında gerzek videolar izlerken bulursunuz. Evita'nın hayatını ya da koleranın Avrupa nüfusuna etkisini okumayacağınıza göre; şirin kedilerden, barbekü yaparken kendini yakan komik Amerikalı adamdan, düğününde eteği yırtılan gelin videolarından haberdar olmak sizin işinizdir. İşte bu noktada bir anda "Herkesin bi popisi var" diyen amcanın bu yorumu yapmak için ömrü hayatında geçirdiği o lüzumsuz yılları nasıl finanse ettiğini düşünüp ağlamaya başlarsınız. Çünkü onun bile bir evlilik programında kasıla kasıla otururken anlatacağı bir işi ve kim bilir ne mülkleri vardır.


    5. İşsizlik, modayı zorunlu olarak takip etmektir. 


Günlük gıda tüketiminiz birazcık fazla sigara ve alkolü saymazsak çok değişmemişken, bir anda büyüyen popişiniz, yıllardır iyisiyle kötüsüyle giydiğiniz kotlarınıza sığmamaya başlar. Siz pek anlayamazsınız. Yahu bişey de yemiyorum ki serzenişleri nafiledir. Çünkü bişey tüketmiyorsunuzdur da. Bu noktada alınması gereken her yeni üst başta gerçekçi olmalıyız. Pembe tüylü sihirli değnek sadece güzellik yarışmalarında barış dileyen saftirik genç kızlarımızın elinde olduğu için işsizlik gerçeğiyle yaşanacak zaman dilimini doğru hesaplamalıyız. Şimdiki bedeniniz bir ay sonra gerçekliğini yitirecek ve bir daha kot almaya paranız da olmayacak. Yaniiii, evet! İki beden büyüğünü alın dostlar!


   6. İşsizlik, üretken arkadaşların fotoğraflarını dart tahtasının tam ortasına yapıştırmaktır. 


Bu zorlu süreçte dahili ve harici düşmanlarınız olacağını söylemeye gerek bile yok. İşsizliği, belediyelerin meslek edindirme kursu kıvamında her hafta başka bir hobi ve meziyet edinerek geçiren arkadaşlara yapılabileceğimiz tek bir şey var. Hali hazırda bilgisayarın masaüstünde yollanmayı bekleyen CV'lerini gizlice 'risk budur' efsanesine uygun hale getirerek, 'hemen!' daha çok işe başvurması için teşvik etmektir.



Bu yazıda zaten çok iyi bildiğimiz işsizliği kısaca tanımladık. Bir sonraki 'şerefsiz arkadaşlar, gıcık tanıdıklar, söylenen anne babalar' içerikli yazımızda görüşmek ümidiyle.


Hareketsiz kalın....

İçindekiler



    Merhaba sevgili işsizler ve kendini işsiz hissedenler;

    Bu blogda hep beraber yeri gelince ağlayacak, yeri gelince ucuz intikam planları yapacak, yeri gelince de madem aynı dertten muzdaribiz  neden bir tanışma partisi düzenlemiyoruz gibi düşüncelere dalıp ardından hemen vazgeçeceğiz.


    Madde madde yapılacaklar listesi ve  çok daha uzun olan yapılmayacaklar listesi hazırlayacağız. 


    İşlilere, işverenlere ve işsizliği anlamayanlara sövmek istediğinizde, blogumuzun 'yetişkinlere uygun içerik' sekmesini tıklamadığımı belirtir; bu duyarlılıkla her türlü sövme eylemini desteklediğimi de ekleyerek, bir süre daha değişmeyecek işsizlik statümüzde görüşme umuduyla gözlerinizden dayanışma dolu öperim.